Arafta

2 Dk. Okuma

Kainattan payıma ne düşüyorsa yarısı benim yarısı martıların, gün batımına uçan, gün batımından dönen martıların, biraz da balıkların. Böylece yaşıyoruz biraz su, biraz hava, biraz gökyüzü, birazda bulutla. Haydarpaşa’nın saçı başı dağılmış. Martılar hemen peşinden ağlıyorlar.

Özgürlüğün en biçimsiz halindeyim.

Bazı sesler duyuyorum… Çocuk sesleri… Tüm sesler… Çok latifeci… Hoşçakal… Kalbim… Şimdi gidiyorum.

Kelimeler başka kelimeleri doğurdu ve her biri piç oldu cümlelerimizin. Gün yanığı gibi lekeli ve kızarmış bedenlerimizde tuz olduk, kuruduk ve yeni cümleler soyduk güneşle birlikte.

Martıların peşinden gideceğim. Gökyüzüne parmak uçlarımla küfürlü cümleler yazacağım.

doğmamış çocuklarımla konuşacağım.


kızmayacağım artık nisanlara.

bitmedi.

Tüm şehrin pisliğini soludum. Dilsizleri ve çocukları dinledim. Yıldızları kucağımda uyuttum. Rüyalarımda ruhlarını bacaklarının arasına sıkıştıran bakireler gördüm. Çünkü, Tanrının ayaklarını gördüğüme inanmayacaktı hiç kimse.

Suretini hiç bir banka yazmayacağım. Yalnızca sabah ezanlarında anacağım seni ve rüzgarlara bırakacağım ismini. Anılarımın üzerini parlatacağım, fiyakalı olacaklar. Her nisanda oturup onlarla konuşacağım, Mektupların adreslerini sileceğim dudaklarının izlerini sildiğim gibi.

Belki sonra balık tutmaya giderim. Şişkoya olmayan kimselerden bahseder, biraz eğlenirim. Çünkü, en son ben kalırım kumsalda kum taneleriyle vücudumda, gözleri mosmor günahlarımı uyutmak için.

Uçsuz bucaksız bir kumsal olamadıysan ve hiç olamayacaksan, boşver. Unut gitsin.

Yaşam mazgallara akan kir yükü, ciğerlerimi tıkayan.

0Shares

Etiketler: , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*