Her şeyin sessizleştiği bir an var.
Dışarıdaki dünyayı duymadığın, her şeyin koptuğu bir an.
Bir kırılma noktası var.
Diğer bütün anları birbirine bağlıyor.
Çarpık, biçimsiz ve karışık.
Gün battı karanlık çöktü ve kaygılarımdan ördüğüm duvarlar belirdi.
Yine, yeniden.
Tam da bu saatler
Acıları ehlileştirmek için ışığa hastalıklı bir tavırla bakıyorum.
Sükunetim boğuk bir sesle ağlıyor.
Geçtiğim yerlere öldüklerimi bırakıyorum.
Bir kadının sesine, bir martının çığlığına ve bir çocuğun gözyaşına gömüyorum.
Unutuyorum.
Bu bir giz değil.
Yüzümdeki belirsizliği göğsüme astım
Bir deniz kıyısında.
Kırılma Noktasında Sükunet ve Ehlin Eşiği

1 Dk. Okuma